Anglais | Turc | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | blind date n. | tanışma randevusu | ||
I'm going to go on the blind date Friday evening. Cuma akşamı tanışma randevusuna gideceğim. More Sentences |
||||
General | blind date n. | önceden tanışılmayan biriyle eğlence yeri lokanta vb'ne gitme | ||
General | blind date n. | görücü usulü buluşma |
Anglais | Turc | |||
---|---|---|---|---|
Idioms | ||||
Idioms | a blind date n. | görücü usulü | ||
We met on a blind date. Biz de görücü usulü tanıştık. More Sentences |
||||
Idioms | a blind date n. | kör randevu | ||
Idioms | a blind date n. | birbirini tanımayan iki kişinin aralarında romantik bir ilişki başlaması ihtimaliyle ilk buluşması | ||
Idioms | a blind date n. | iki kişinin birlikte vakit geçirip romantik bağlamda birbirini tanımak için ilk buluşması | ||
Idioms | a blind date n. | ilk buluşma | ||
Idioms | a blind date n. | birbirini tanımayan iki kişinin ilk buluşması |